ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin’i ziyaretinin başlangıcında Şanghay şehrindeki temaslarında, ülkesinin “piyasa dışı” olarak nitelediği ekonomi ve ticaret politikaları ve uygulamalarına ilişkin endişelerini öne çıkardı. Blinken, ziyaretinde Şanghay şehrinin en üst düzey siyasi yetkilisi konumundaki Komünist Parti Sekreteri Çın Cining ile görüştü. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Blinken’ın görüşmede, “Çin’in ticaret politikalarına ve piyasa dışı ekonomik uygulamalarına ilişkin endişeleri dile getirdiği” ve “ABD’nin Çin ile sağlıklı bir ekonomik rekabet ve Amerikan işçileriyle Çin’de faaliyet gösteren şirketler için adil bir rekabet ortamı aradığını” aktardı.
İkili İlişkilerdeki Önemi
Blinken, görüşmenin başlangıcında, ABD ile Çin arasında doğrudan ve sürekli iletişimin öneminin altını çizerek, “Ülkelerimiz arasındaki ilişkileri sorumlu şekilde yönetmek hem kendi halklarımıza hem de dünyaya karşı zorunluluğumuzdur.” dedi. Parti Sekreteri Çın da iki ülke arasındaki istikrarlı ilişkilerin iki ülke arasındaki bağları ve işbirliğini geliştirmenin yanında küresel sorunların çözümüne, dünya barışı ve kalkınmasına katkı sağlayacağını vurgulayarak, “Çin ve ABD’nin işbirliğini mi cepheleşmeyi mi seçeceği, iki ülke halklarının olduğu kadar insanlığın geleceğini de ilgilendiriyor.” ifadesini kullandı.
Blinken’ın Ziyareti ve Beklentiler
ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın 3 gün sürecek ziyaret için dün Çin’in Şanghay şehrinde geldiği belirtildi. Parti Sekreteri Çın ile görüşmesinin ardından New York Üniversitesi’nin Şanghay’daki kampüsünde öğrencilerle buluşan Blinken, Amerikan Ticaret Odası temsilcileriyle de bir araya geldi. Bakan Blinken, Şanghay’ın ardından yarın Pekin’de temaslarda bulunacak. Heyetin Çinli muhataplarıyla temaslarında uyuşturucuyla mücadele, yapay zeka alanında işbirliği, halklar arasındaki etkileşimlerin artırılması ve iki ülke orduları arasında iletişimin gündeme getirilmesi bekleniyor. Blinken’ın mevkidaşı Vang Yi’ye Rusya’nın savunma endüstrisinin temelini güçlendirmeye yönelik Çin’in artan desteğinden duyduğu endişeleri dile getireceği, iki bakanın Hint-Pasifik’in yanı sıra Orta Doğu’daki gerilimleri ele alacağı belirtiliyor.