1. Haberler
  2. Borsa Haberleri
  3. İSO 500’deki Şirketlerin Sadece 89’u Borsa İstanbul’da Yer Alıyor

İSO 500’deki Şirketlerin Sadece 89’u Borsa İstanbul’da Yer Alıyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Finans Sektörünün Yolculuğu ve Türkiye’deki Dönüşüm

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen “Türkiye Finans Sektörünün Geçmişten Geleceğe Yolculuğu” başlıklı panel, finansal sistemin dinamikleri ve geleceği üzerine önemli bilgiler sundu. Panelde, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Türkiye’nin finansal büyüklüğüne dair çarpıcı veriler paylaştı. Ülkemizin toplam finansal sistemi 38,2 trilyon lira büyüklüğe ulaşmış durumda ve bunun %80’lik kısmı, yani yaklaşık 30 trilyon lira, bankacılık sisteminden kaynaklanıyor. Kalan kısım ise yatırım fonları, emeklilik fonları ve aracı kurumlar gibi alternatif finansal enstrümanlardan oluşuyor.

Türkiye’deki yatırımcıların tercihlerine baktığımızda, mevduatın hala en baskın yatırım aracı olmaya devam ettiğini görmekteyiz. TL ve yabancı para mevduatlarının toplam yatırım araçları içindeki payı %60 civarındayken, bu oran 2019 sonunda %80’ler seviyesindeydi. Bu durum, yatırımcıların risk algısının değiştiğine ve daha çeşitli yatırım alanlarına yöneldiğine işaret ediyor. Pay ve yatırım fonlarının toplam içindeki payı da %10’dan %25’e yükselmiş durumda ki bu da yatırımcıların daha dinamik ve çeşitlendirilmiş bir portföy arayışında olduklarını gösteriyor.

Türkiye’nin Küresel Finans Pazarındaki Yeri

Bali, Türkiye’nin milli gelir açısından dünyada ilk 20’de yer aldığını, ancak borsa piyasa değerinin gayrisafi yurt içi hasılaya oranı bakımından 45. sırada olduğunu belirtti. Bu durum, Türkiye’nin potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu, ancak bu potansiyeli değerlendirme konusunda hala ciddi eksikliklerin bulunduğunu ortaya koyuyor.

Özellikle son yıllarda salgın ve enflasyonist ortamlarda yatırımcı sayısının 1 milyondan 8,5 milyona kadar yükselmesi, bu alandaki büyümeyi de gözler önüne seriyor. Ancak Bali, yatırımcıların %95’inin toplam piyasa değerinin yalnızca %10’unu kontrol ettiğine dikkat çekti. Bu durum, Türkiye’deki finansal sistemin ne denli dengesiz olduğunu ve potansiyelin tam anlamıyla kullanılamadığını gösteriyor.

  • İSO 500’deki şirketlerin yalnızca 89’unun Borsa İstanbul’da işlem görmesi, bu alandaki zayıflıkları işaret ediyor.
  • Devlet iç borçlanma senedi ve özel sektör tahvilleri gibi borçlanma araçlarını bulunduran yatırımcı sayısının 100 binin altında olması, piyasanın ne kadar dar olduğunu gösteriyor.

Finansal Okuryazarlık ve Uzun Vadeli Vizyon

Bali, genç ve dinamik nüfus ile artan finansal okuryazarlık seviyesinin Türkiye için büyük bir potansiyel sunduğunu vurguladı. Ancak, bireysel emeklilik sistemine verilen teşviklere rağmen düşük tasarruf oranlarının aşılmasının gerektiğini belirtti. Ekonomik dalgalanmalar nedeniyle yatırımcıların kısa vadeli düşünüp, uzun vadeli yatırımlardan kaçındığını ifade etti. Bali, bankacılık sisteminin ağırlığının bu kısa vadeli perspektifle ilişkili olduğunu düşündüğünü belirtti ve orta-uzun vadeli bir vizyon benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Ekonomik İstikrarın Önemi

Panelde, Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt, Türkiye’deki özel sektörün borçlanma ihtiyaçlarının daraldığını ve tasarruf sahiplerinin daha az riskli enstrümanlara yönelmekte olduğunu dile getirdi. Ekonomik istikrarın sağlanmasının yatırımcıları çekebilmek için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.

QNB Bank Yönetim Kurulu Üyesi Temel Güzeloğlu ise, Türkiye sermaye piyasalarının mevcut durumuna dair umut verici açıklamalarda bulundu. Dünyada enflasyonun düşmesi ve sermaye hareketlerinin artması, Türkiye’deki yatırım ortamını olumlu etkileme potansiyeline sahip. Güzeloğlu, teknoloji şirketlerinin borsa içindeki ağırlığının artırılmasının, büyümeyi ve dolayısıyla borsa cazibesini artıracağını belirtti.

Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Türkiye’nin finans sektöründeki dönüşüm, potansiyelini gerçekleştirmek için önemli adımlar atılması gerektiğini gösteriyor. Ekonomik istikrar, yatırımcıların güvenini artıracak ve uzun vadeli yatırımları teşvik edecektir. Ayrıca, finansal okuryazarlığın artırılması, daha geniş bir yatırımcı tabanının oluşmasına katkıda bulunacaktır. Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin finans sektörü için aydınlık bir gelecek görünmektedir.

İSO 500’deki Şirketlerin Sadece 89’u Borsa İstanbul’da Yer Alıyor
Yorum Yap
Sorumluluk Reddi Beyanı: Burada yazılanlar bir yatırım tavsiyesi değildir. Her yatırım kararı kişilerin kendi sorumluluğu altındadır. Hepfinans ve bu içeriğin yazarı, kişisel yatırım kararlarından sorumlu tutulamaz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

HepFinans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!