Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan Enflasyon Raporu 2024-III Sunumunu Gerçekleştiriyor
TCMB Başkanı Fatih Karahan, son enflasyon raporunu açıkladı. Raporunun detaylarını ve ekonomiye yönelik öngörülerini paylaştı.
Karahan’ın Sunumundan Öne Çıkanlar
- Dezenflasyon süreci beklenen şekilde başladı ve ekonomik göstergeler bu süreci destekliyor.
- Yurt içi talep azalma eğiliminde ve dengelenme sürecinin güçleneceği öngörülüyor.
- Cari açıkta devam eden düşüş olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
- Para politikasındaki kararlı duruşun devam edeceği vurgulanıyor.
- Üretimdeki azalışın sanayi üretimi endeksine yansıyan oranda olmadığı belirtiliyor.
- Önümüzdeki dönemde cari açığın 20 milyar dolara inmesi bekleniyor.
- Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama devam ediyor ve çekirdek enflasyon göstergeleri sınırlı bir artış gösteriyor.
- TL mevduat payı hedefin üzerinde seyrediyor ve parasal sıkılaştırma politikalarıyla destekleniyor.
Ekonomik Durumun Değerlendirilmesi
Sunumda belirtilen önemli noktaların yanı sıra, Türkiye ekonomisinin genel durumu da ele alındı. Dezenflasyon sürecinin devam etmesi, cari açıktaki düşüş eğilimi ve para politikasındaki istikrar ekonomi açısından olumlu işaretler olarak karşımıza çıkıyor. Üretimdeki azalışın beklenenden daha hafif olması ise ekonomideki toparlanmanın işaretlerinden biri olarak yorumlanabilir.
Enflasyonun kontrol altında tutulması ve cari açığın azaltılmasıyla birlikte TL’nin değer kazanması ve finansal istikrarın sağlanması hedefleniyor. Bu çerçevede, TCMB’nin sıkı para politikası duruşunu koruyacağı ve ekonomik göstergeleri yakından takip ederek gerekli adımları atmaya devam edeceği belirtiliyor.
Önümüzdeki Döneme İlişkin Beklentiler
Ekonomideki mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, enflasyonun kontrol altında tutulması ve ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması bekleniyor. Cari açıktaki düşüşün devam etmesi ve üretimdeki toparlanmanın güçlenmesiyle birlikte ekonomide istikrarın sağlanması hedefleniyor.
TCMB’nin gelecek dönemde alacağı politika kararlarının ekonomik büyümeyi destekleyici nitelikte olması beklenirken, para politikasındaki kararlı duruşun devam edeceği ve finansal istikrarın korunacağı vurgulanıyor.