A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal’ın Analizi
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal, yatırımcıların son dönemde bankacılık, sigorta ve iletişim sektörlerine yoğunlaştığını belirtiyor. Bu yoğunlaşmanın Merkez Bankası’nın aldığı önlemler etrafında şekillendiğini ifade eden Atılal, yabancıların bankacılık sektörüne olan ilgisinin arttığını vurguluyor. 2024’te beklenen yabancı yatırımların bu sektörler üzerinde etkili olacağını öngörüyor.
Yatırımcı Tercihleri ve Beklentileri
Atılal, mevduat faizlerindeki artışın sigorta şirketlerine ve iletişim sektörüne olan ilgiyi de artırdığını belirtiyor. Sigorta şirketlerinin atıl paralarını değerlendirme fırsatı bulduğu için kârlılıklarının arttığını dile getiriyor. İletişim sektöründe ise global anlamda artan ilginin Borsa İstanbul’daki teknoloji ağırlıklı hisseleri etkilediğini ifade ediyor.
Yatırımcı Stratejileri ve Değerlendirmeler
Atılal, borcu olan şirketlerin yatırımcılar açısından cazip hale geldiğini belirtiyor. Ancak enflasyon muhasebesinin bu değerlemeleri etkilediğini söylüyor. Para değerli olduğunda hisse senetlerindeki satışların arttığını ve yatırımcıların trendi takip etmeye çalıştığını belirtiyor. Bankacılık sektöründe yapılan satın alma haberlerinin piyasayı yukarı taşıdığını belirtiyor.
TEPAV Direktörü Dr. Burcu Aydın Özüdoğru’nun Analizi
TEPAV Direktörü Dr. Burcu Aydın Özüdoğru, yerel seçimlerin ardından hızlı bir portföy girişi yaşandığını ve bu durumun reel faiz düzeyleri ile dolar bazında sunulan faiz imkanlarının uluslararası yatırımcılar için cazip hale geldiğini belirtiyor. Özüdoğru, Merkez Bankası’nın rezerv girişlerinin pozitif yönde artmasını ve yoğun yabancı girişlerin devam etmesini beklediğini ifade ediyor.
Finansal Beklentiler ve Riskler
Özüdoğru, yaz aylarında turizm gelirlerinin artması ve kur üzerinde olası baskıların azalmasıyla eylül sonuna kadar yabancı yatırımcılar için avantajlı bir dönem olduğunu belirtiyor. Ancak kış aylarında turizm gelirlerinin azalması ve ithalat faturalarının artmasıyla belirsizliğin devam edeceğini ifade ediyor. Merkez Bankası’nın portföy girişlerini ve rezerv biriktirme hareketlerini sağlıklı bir şekilde yönetmesi gerektiğini vurguluyor.